Kargo Taşımacılığında Drone’un Önemi ve Geleceği

Ahmet Konak
11 min readFeb 18, 2019

Projeyi Hazırlayanlar:

Ahmet KONAK

Tolga UYSAL

ÖZET

Dünyadaki teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında; kargo drone’ları modern lojistik endüstrisinin hızla yaygınlaşan, önemli bir parçası haline geliyor. Kargo taşımacılığı hızla geleneksel standartlardan yeni nesil taşıma araçlarına doğru kayıyor. Projemizde; hızla gelişmekte olan bu yeni kargo taşıma türüne ve onun gelişimi görmezden gelinemez geleceğine değineceğiz.

İlk olarak savaş lojistiği operasyonları için test edilmeye başlanan kargo drone’ları; gıda sektöründe uzaktan servis, kargo şirketlerinde paket teslimat ve en önemlisi de tıbbi malzeme taşımacılığı için hizmet vermek üzere test aşamasını tamamlamaya çok yakın. Yapılan araştırmalara göre tüketiciler bu yeni kargo taşıma türüne sıcak bakıyor ve bu hizmet için ekstra ücret ödemeye hazırlar. Tüketicileri bu kadar istekli kılan hizmet olanağının, hatırı sayılır seviyede azalan gönderim süresi olduğu biliniyor. Kargo drone’larının cazip gelen en önemli özelliği gönderim süresini kısaltması.

Yapılan araştırmalarda drone ile yapılan kargo taşımacılığının; şehrimizin en büyük sorunlarından biri olan trafik sıkışıklığını, dünyadaki doğal yaşamı tehdit eden egzoz emisyonlarını ve yakıt tüketimini azaltacağı savunuluyor. Kargo drone’u taşımacılığı; karayolu ile kargo taşıma işlemini gerçekleştiren araçların oluşturduğu bu olumsuz durumları kendi işleyişi sayesinde en aza indirmeyi hedefliyor. Bu sayede sosyoekonomik hayata katkı sağlaması ve çevreye duyarlı bir yapıda olması modern lojistik endüstrisi adına çekici gelen özellikler arasında yer alıyor.

Drone ile yapılan taşımacılığın en önemli alanlarından biri şüphesiz tıbbi malzeme taşımacılığıdır. Tıbbi malzeme taşımacılığı, drone’un en ihtiyaç duyulduğu alanlardan biridir. Konu sağlık olduğunda sürat, müdehale sürecinin başında gelir. Bu nedenle dünyanın çeşitli bölgelerinde drone ile tıbbi malzeme taşıma denemeleri yapılmaktadır.

Drone ile yapılan taşımada tıp alanında üzerine en çok düşülen ve en acil ihtiyacı doğan malzemeler adına ilk sırada bulunan taşıma malzemesi olarak flebotomi (kan torbası) olduğu gözlemlenmektedir. Kanın sıcaklık ve yapısal değerlerini bozmadan taşıma işlemi gerçekleştirebilen drone’lar üzerinde çalışmalar yürütülmektedir.

Projenin üzerinde düşünülen genel hatları bu şekildedir. Hazırlanmakta olan proje; kargo taşımacılığında drone’un ne derece önemli olduğunu ve gelecekte modern lojistik endüstrisine ne şekilde hizmet edebileceğini konu edinmiştir.

GİRİŞ

Drone’un kargo taşımacılığı sektörüne etkisi ve gelecek stratejilerinin kapsamlı bir açıklaması aşağıda sunulmuştur.

2006 yılından başlayıp, 2017 yılına kadarki veriler ile birlikte projemizde kargo sektöründeki güncel eğilimleri, geleceği ve gelişimi incelenmiştir.

Sektörün önemli bir kısmının lojistik alanını; küreselleşme ve e-ticaretin yol açtığı son büyümelerden yararlanarak, paketleme, kargolama ve benzeri alanlardaki bazı iş parçalarını daha da geliştirmek için yeniliklere önem verdiği görülüyor. En yenilikçi fikirlerden biri Amazon’un CEO’su Jeff Bezos tarafından önerildi ve 1 Aralık 2013'te dünyanın en büyük e-ticaret şirketinin drone taşımacılığını test ettiğini açıkladı.

Ufak bir hava aracının kargo taşımacılığı için kullanılabileceği tahmin edilemiyordu. Amazon’un CEO’su Jeff Bezos’un açıklamasından önce bu konu hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktaydı.

COBRA Danışmanlık şirketi; taşımacılık sektöründe daha hızlı teslimat sürelerine doğru ilerlendiği ve kurye maliyetlerini düşürdüğünü belirtiyor (www.cobwebinfo.com, 2013).

Kargo sektöründe B2C (şirketten müşteriye) teslimatlarında daha çok internet üzerinden siparişler tercih edilmektedir ve sektörde %14'lük büyümeye sebep olmuştur, DHL firmasının yapmış olduğu teslimatların %25'ini internetten verilen siparişler oluşturmaktadır (DHL, 2008).

Geçmiş yıllarda, drone’lar askeri ve gözetim amacı ile kullanıldı ve son zamanlarda sivil uygulamalar ve ticaret için tüketici pazarına girmiştir.

Drone’lar, kargo taşımacılığı maliyeti açısından diğer karayolu taşıma araçlarına oranla çok daha düşük maliyete sahiptir ve diğer araçlara göre çok daha hızlı teslimat süresi sunmaktadır.

BÖLÜM 2

2.1 Drone’un askeri alanda kullanımı

Bu bölüm, özellikle literatürün çok daha geniş olduğu ve araştırmanın onlarca yıldır aktif olduğu askeri uçaklarla ilgilidir. Askeri drone’ların sivil araçlardan belirgin olmayan farkı, şarj edilebilir bir pil yerine bir yakıt ikmali sağlamasıdır, bu nedenle hem dayanıklılık hem de hız büyük ölçüde fark yaratır (Savuran ve Karakaya, 2015).

Askeri alandaki insansız hava araçları, sivil halk için de önem taşımaktadır. Drone’lar son derece gelişmiş izleme özelliğine sahiptir ve askerler tarafından halihazırda kullanılan drone’lar; canlı yayın video kameraları, ısı sensörleri, radar ve ilkyardım paketleri gibi çeşitli ekipmanlar taşıyabilir. Bazı askeri drone’lar saatlerce veya günlerce havada kalabilir ve yüksek teknolojili kameralar tüm şehri tarayabilir. Üzerinde taşıdığı kamera ve radar sistemleri ile 60.000 fitten yerdeki bir paketin üzerindeki yazıları büyütüp okuyabilir. Ayrıca konumunuzu belirleyecek radar teknolojisine sahiptir.

Drone’un askeri alandaki kullanımı ile ilgili en önemli faktör drone ve kamyonun kombinasyonudur. Asıl problem, İHA ve onun bir hedef bölgesini ziyaret etmesi gereken taşıyıcısı ile ilgilidir. Toplam turun uzunluğunu asgariye indirmek için drone kalkış ve kara konumlarının hesaplanması hayati önem taşımaktadır. Bu durumda drone birden fazla hedef noktasına sahiptir ve drone’u havadayken taşıyıcı sürekli hareket eder. Sorun, Genetik Algoritma ile çözülmüş ve diğer çözümler ile karşılaştırılmıştır, önceki çözümler, elde edilen çözümlerden yaklaşık% 90 daha kısadır.

Askeri drone’larda bulunan sensör, veri toplama işini yaparken yeterli kapsama alanı sağlar ve rota maliyetini en aza indirger.

2.2 Sağlık Alanında Drone Taşımacılığı

Bu bölüm sağlık sektöründe drone taşımacılığının kullanımı ve önemi ile ilgili bilgiler içermektedir.

Swiss Post (İsviçre Posta) ve drone üreticisi Matternet; Lugano, İsviçre’deki iki hastane arasında labaratuvar numunelerini drone’lar ile başarılı bir şekilde taşıdı. Hastaneler birbirleri arasında drone’lar ile teslimatı 2018'de düzenli bir operasyon haline getirmeyi umuyor. (aircargoworld.com, 2017)

Swiss Post, Ticino EOC Hastane Gurubu ve Matternet ortak projeyi, Mart 2017 de başlattı. Bu tarihe kadar numuneler kara yolu ile taşınıyordu ancak bu deney sonucunda drone’ların karayolu taşımacılığına oranla daha hızlı ve verimli bir şekilde nakliye yapabileceği sonucuna varıldı. Mart aynıdan günümüze kadar yaklaşık yetmiş test uçuşu yapılmıştır. Daha sonraki test uçuşları 4 Nisan 2018'e kadar sürecek ve bir değerlendirme yapılacak. 2018 yazı için daha çok test yapılması planlanıyor. Bu testlerde kullanılan drone’lar 80 santimetre çapındadır ve 2 kilograma kadar olan eşyaları taşıyabilir. 20 kilometre uçuş menziline sahiptir.

Değerli tıbbi malzemelerin güvenliği önem arz ettiği için, drone’un güvenli taşıma yapabilmesi adına tüm elektronik arızalanma durumlarında taşınan tıbbi ürün serbest bırakılacak bir paraşüt yardımı ile güvenli iniş yaptırılabilir.

2018 başında, Tanzanya hükümeti uzak bölgelerdeki kan ve aşı gibi tıbbi malzemeleri dağıtmak için drone kullanmaya başlayacak. Ruanda günümüze kadar 1400 başarılı benzer teslimat gerçekleştirmiştir.

BÖLÜM 3

3.1 Drone ile Kargo Taşımacılığının Başlangıcı

Drone ile kargo taşımacılığında ilk olarak Amazon, Cambridge’teki müşterilerine drone vasıtası ile postalarını almalarını sağlayacak bir deneme yaptı. Bu deneme başarı ile sonuçlandı ve Amazon’un drone ile dağıtım planlarında büyük bir adım oldu.

İlk olarak Amazon, Fire TV ve patlamış mısır çantasının teslimatını yaptı, bu teslimatı 13 dakikada gerçekleştirdi ve kargo taşımacılığında zaman tasarrufu adına büyük bir gelişme elde etmiş oldu.

İzlanda düzenli olarak drone ile teslimat gerçekleştirmektedir. İzlanda’nın en büyük e-ticaret şirketlerinden biri olan AHA, teslimat ağını genişletmek ve Reykjavik’teki müşterilerine etkili teslimat ve kısa gönderim süreleri için dünyanın en iyi drone üretim şirketlerinden Flytrex ile ortaklık kurdu.

Flyrex’in drone dağıtım sistemini kullanan AHA; şehri ikiye bölen nehrin üzerinden, teslimat süreleri ve maliyetleri azaltarak kargo taşımacılığı yapmaktadır.

Flytrex’in sistemi; AHA’nın günlük teslimat kapasitesini arttıdı ve bunu iş gücünü arttırmadan gerçekleştirdi.

Kırmızı renk ile gösterilen güzergah, karayolu araçlarının kullandığı yoldur. Yeşil renk ile gösterilen güzergah ise drone taşımacılığında kullanılan yoldur.

Reykjavik’te araba ile 25 dakika sürecek teslimatlar sadece dört dakika içinde bir drone tarafından tamamlanabilir.

İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te alışveriş yapan müşteriler, teslimat sürelerini önemli ölçüde hızlandıracak olan drone’lar ile kapılarına kadar doğrudan gıda ve diğer ürünleri teslim alabilecek.

‘’Teslimatları artık sipariş vermek kadar kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz.’’ (Flytrex CEO’su Yariv Bash)

Hizmet, şu an için İzlanda’nın en büyük ağına sahip AHA’nın müşterilerine sunuluyor ancak bu ortaklık sonunda denizaşırı ülkelere de hizmet verilmesi planlıyor.

3.1 resim 2 grafiğinde gördüğümüz üzere, geçmiş yıllarda yapılan çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmasının üzerine son yıllarda dron ile taşımacılığa yapılan yatırımlarda kayda değer bir artış gözlemlenmektedir. Başta yapılmış olan yatırımlarda çok büyük gelişmeler bulunmamasından ve yasal düzenlemelerinin halihazırda yapılmamış bulunmasından kaynaklı 2013 yılının son çeyreği ile 2014 yılının ilk çeğreğinde yapılan yatırım oranları düşmüştür.

2014 yılının başında ABD hükümetinin drone ile taşımacılık ile ilgili yasal düzenlemeler girişiminde bulunmasının ardından, yapılan yatırımlarda tekrar artış göstermiştir. Her geçen yıl yapılan testlerden olumlu sonuçlar alınmasından kaynaklı yatırımlarda artış olacağı öngörülmektedir.

3.2 Drone’un Kargo Taşımacılığında Kullanıldığı Ülkeler

Drone’un günümüzde en çok kullanıldığı bölgeler Afrika Kıtası’ndaki ülkelerdir. Bu bölgedeki drone kullanımının büyük bir bölümü insani yardım amacı ile yapılmaktadır; Amerika, Avustralya, İzlanda, İsviçre ve İngiltere’de kargo taşımacılığında kullanılmaktadır. ABD, İngiltere, Avusturya ve İsrail’de Prime Air’ın drone geliştirme merkezleri bulunmaktadır.

Drone teslimatının en çok kullanıldığı bölge Doğu Afrika bölgesidir. Doğu Afrika’da ilk olarak Ruanda ve Tanzanya’da kullanılmaya başlanmıştır. Ruanda günümüze kadar 1400 başarılı teslimat gerçekleştirdi. (2.2)

‘’Çoğu insan; drone, robotik ve yapay zekanın ABD’de zengin insanlar tarafından kullanılmaya başlandığına dair yanlış düşüncelere sahip. En zengin ülkeler değil, modern reform ve yeni şeyler denemek için istekli olan ülkeler, bu değişiklikten daha fazla faydalanmaktadır.’’ (Zipline’nin CEO’su Keller Rinaudo)

Tanzanya, Silikon Vadisi’nden Zipline ile birlikte 4 dron dağıtım merkezi açacak. 100'den fazla drone ile 2000'den fazla uçuş gerçekleştirecek.

Amazon İngiltere’deki ilk denemesinde Cambridge merkezli sipariş aldı. Gemiden paket ile kalkan drone, daha sonra GPS tarafından belirlenen adrese dışardan hiçbir destek almadan 2.7 kilogram ağırlığındaki paketin teslimatını gerçekleştirmiştir. Amazon; hedeflerinin, drone ile yapılan teslimatları 30 dakika içerisinde gerçekleşetirmek olduğunu açıkladı. Deneme 2018 yılında depoya yakın müşteri siparişlerinde gerçekleştirilecek. (amazon.com)

Ülkemizde ise PTT, drone ile ilk teslimat denemesini 2018 yılında gerçekleştireceğini açıkladı. (Hürriyet Haber, 2017)

BÖLÜM 4

4.1 Drone ile Kargo Taşımacılığında Güvenlik

Drone ile kargo taşımacılığında güvenlik, en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Güvenlik üzerinde birçok çalışma gerçekleştirilmektedir. Amazon, son yıllarda drone ile kargo taşımacılığında güvenlik için çok fazla çalışma gerçekleştirdiğini açıkladı. Amazon, 2017 yılında Londra Stansted ve Conwall Havaalanları’nda gerçekleştirdiği test uçuşlarında oluşturulan güvenlik raporlarını düzenli olarak incelemektedir.

‘’Güvenlik en büyük önceliğimizdir. Günümüz koşullarında uçuşlarımızı; sert rüzgarlar ve düşük görüş mesafesinde dahi gerçekleştirebilmekteyiz fakat şiddetli yağmur, kar ve dolu gibi hava koşullarında şimdilik gerçekleştirememekteyiz.’’ (bbc, Amazon CEO’su Jeff Bezos)

4.2 Drone’un Güvenliği

Drone’lar uçuş esnasında kendi güvenliği ile beraber diğer taşıma araçların güvenliğini de tehlikeye atmamaktadır.

Drone’lar uçaklar için güvenlik açısından bir tehdit oluşturmamaktadır çünkü drone’lar 400 ft’nin üzerinde uçuş gerçekleştirmemektedir ve yolcu jetleri gibi aynı hava sahasını paylaşmamaktadır. Fakat havalimanları ve diğer alçak uçuş bölgelerinde, uçakların iniş veya kalkış yaptığı alanlarda güvenlik dolayısı ile drone uçuşu gerçekleşmemektedir.

Drone’lar etrafındaki nesneleri tespit etmek ve onları algılamak için, kamera ve diğer sensörlerden yardım alır.

4.3 Taşınan Paketin Güvenliği

Amazon; ABD panent ve ticari marka bürosundan, drone ile paket servisinde güvenlik açısından, paraşüt ile teslimat yapmanın onayını almıştır. (CNN, 2017)

Paraşüt ile teslimatın amacı; dron ile kargo taşımacılığındaki en büyük sorun olan drone’un güvenliğini sağlamak ve dronun yere hiç inmeden teslimatı gerçekleştirmesi.

Drone taşımacılığında paraşüt ile teslimat testlerini Amazon ortaklığında Prime Air gerçekleştirmektedir ve şu ana kadarki yapılan test sonuçlarına göre başarılı uygulanabilirlik için en iyi yöntem paraşüt ile teslimat olarak gösterilmektedir.

Taşınan değerli ve hassas içeriğe sahip ürünlerin teslimatının güvenliğinde paraşüt kullanımı başarılı bir çözüm olarak görülmektedir.

4.4 Drone’un Siber Güvenliği

Siber güvenlik uzmanları, drone’ların saldırıya uğramasına ve dışarıdan komuta edilebilme ihtimaline karşı çalışmalar yürütmektedir. Drone’lar, Drone’ların dışarıdan müdehale ile ele geçirilmesine ‘’dronejacking’’ denmektedir. Küçük boyutlu ve kullanışlı bir yapıya sahip olsa dahi uçuşa geçtiği andan itibaren ‘’hacker’’lar için kolay bir hedef haline gelmektedir.

Drone ile kargo taşımacılığının yaygınlaşmasından kaynaklı siber suçlara ve hackerlara karşı önlem alınması gerekmektedir. Intel Güvenlik tarafından hazırlanan raporlara göre, 2018 yılı için en büyük siber güvenlik tehditlerinden biri olarak ‘’dronejacking’’ gösterilmiştir. Bilgisayar korsanlarının dronlar hareket halindeyken kaçırma girişiminde bulunma ihtimali büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Drone’ların basit ve hızlı bir sisteme sahip olması için şifrlelenmemiş telekominikasyon ve açık portlar kullanılması, siber suçlular için açık hedef haline gelmesini sağlıyor. Drone’lara yönelik siber saldırıların en büyük örneğini 2015 Defcon güvenlik seminerinde ABD eski savunma bakanı drone’ların iletişim ve konum sinyallerini bozarak, nasıl ele geçirilip etkisiz hale getirilebileceğini gösterdi.

Drone’lar üzerinde incelemelerde bulunan McAfee mühendisleri, drone’ların açık ağlar ve basit doğrulama yöntemleri sebebi ile saldırganlar tarafından nasıl ele geçirildiğini gösterdi. Önceleri planlanarak ve manuel olarak gerçekleştirilen bu işlem, günümüzde drone’lara yöneli otomatik ele geçirme sistemi olan ‘’exploit’’ler ile kolayca gerçekleştirilebiliyor ve illegal olarak Dark Web ağından satışı yapılabiliyor.

Drone’lar üzerindeki sistem açıkları fark edildiği an araştırma yapan mühendisler tarafından anında müdehale ile düzeltilebiliryor.

BÖLÜM 5

5.1 Drone ile Gıda Taşımacılığı

Hazır gıda sektöründeki rekabet, son olarak drone ile teslimat denemelerinin yapılmasına sebep olmuştur. Müşterilerin, vermiş oldukları siparişlerin teslimat sürelerinin daha kısa olması ve sıcak bir şekilde teslim alma talebi doğrultusunda fast-food şirketleri, drone ile teslimat denemelerine başlamıştır ve bu denemelerin sonunda günümüz koşullarında en hızlı teslimatın drone ile gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.

İlk olarak Ağustos 2016 tarihinde Dominos Pizza; Yeni Zellanda, Auckland kentinde test ettiği drone ile pizza teslimatından başarılı sonuçlar almıştır. 2016 Eylül ayında Google’ın bir başka kuruluşu olan Alphabet; Virginia, Blacksburg’taki Virginia Tech adlı fast-food şirketinin teslimatlarını drone ile test edip başarıya ulaşmıştır.

Yapılan denemeler her ne kadar olumlu geri dönüşler almış olsa da ABD’li tüketicilerin bir çoğu bu konuda kuşkulu yaklaşmaktadır fakat ABD Posta Servisi’nin yapmış olduğu ankette %75'lik bir kesim, 5 yıl içersinde ABD Posta Servisi’nin drone ile teslimata başlayacağını düşünmektedir. Anket sonuçlarına göre ABD halkının sadece %32'si drone ile gıda teslimatının güvenli olacağını düşünüyor, %37'lik kesim güvenilir olacağını düşünüyor ve %31'lik kesim ise bu konu hakkında fikir sahibi değil.

5.2 Drone’un Yasadışı Kullanımı

Drone ile kargo taşımacılığında en büyük sorunlardan biri olarak yasadışı taşımacılık yapılması olarak görülüyor.En büyük sorun drone ile yasadışı bir taşıma gerçekleştirildiğinde drone yakalandığında dahi taşıma işlemini gerçekleştiren kişinin kimliği bulunamamaktadır ve bu da gerçek suçluların kimliklerini saklamaktadır.

Drone’un yasadışı kullanımı veya yasadışı bir ürün taşımasına en somut örnek olarak; Londra’da cezaevi kameraları incelendiğinde drone’lar vasıtası ile cezaevi parmaklıklarına dışardan teslimat yapıldığı farkedildi ve önüne geçmek için çözümler arandı.Galler ve İngiltere’deki cezaevleri incelendiğinde kaçak ve yasaklı madde bulundurma rakamları son iki yıldır iki katından fazla artmıştır, bu artışta en büyük pay drone’lar yardımı ile cezaevine sokulan yasadışı maddelerdir.

BÖLÜM 6

6.1 Milk-Run Drone Taşımacılığı

Milk-Run; bir sütçünün aracına yüklediği sütleri dağıtım noktalarına ulaştırması ve dönüşünde aynı noktalardan boş süt şişelerini toplayarak yeniden süt tesisine dönmesinden esinlenilerek adlandırılmış bir lojistik sistemidir. Genel anlamıyla, üretici şirketin belirli bir sistem kapsammında belirlenen noltalardaki tedarikçilerden ürünlerini tedarik etmesi, tedarik edilen ürünlerin, üretici şirketin tesisine ulaştırılmasıdır.

Yeniden ürün toplamaya hareket edildiğinde ise geridönüşümlü paketleri ya da iadeleri üreticiden alıp tedarikçilere ulaştırmasıdır. Bu döngünün üyeleri taşıma işlemlerini düzenlemeyecek, milk-run döngüsüne ve sürecine dahil olacaklardır. Bu taşıma sistemi Lojistik Hizmet Sağlayıcı (3PL) tarafınca sunulacaktır.

Drone taşımacılığı ile ilgili üzerinde düşünülen problemlerden biri de drone’un güzergah noktası yoğunluğudur. Günümüzde taşıma işlemini gerçekleştirecek olan drone prototiplerinin tek paket teslimatı için tasarlanmış olması, gerçekleştirilecek her sevkiyat için ayrı bir taşıyıcı drone ihtiyacını doğurmuştur. Bu durumun gökyüzündeki drone trafiğini, drone’un uğradığı güzergahlarda oluşacak zaman ve enerji kaybını olumuz yönde etkileyeceği öngörülmektedir. Bu problem karşısında üretilen çözüm önerilerinden en önemlisi, milk-run sisteminin drone taşımacılığı sektörüne uyarlanması fikridir.

Ekonomi, zaman ve enerji yönetimi bakımından olumlu etkileri yadsınamaz bir gerçek olan bu sistem; gelecekte drone taşıma kapasitesinin ve pil ömrünün artışı ile birlikte, gerçekçi bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Sistem; teslim edilecek birkaç paketin, drone’a tek seferde yüklenerek dağıtılmasını öngörmektedir. Bununla birlikte günümüzde oluşturulan taşıma drone’u prototipleri arasında henüz böyle bir drone ya da sistem planı bulunmuyor.

BÖLÜM 7

7.1 SEVKİYAT DRONE’U ÜRETEN ÖNEMLİ FİRMALAR

· ESA BIC (PORTEKİZ)

· MATTERNET (ABD)

· AMAZON PRİME AİR (ABD)

· GOOGLE X (ABD)

· USPS HORSEFLY (ABD)

· DHL PARCELCOPTER (ABD)

· SWİSS POST DRONES (İSVİÇRE)

· ALI BABA DRONES (CHINA)

· SF EXPRESS XAIRCRAFT (CHINA)

· RAKUTEN AEON DRONES (JAPONYA)

SONUÇ

Projemizde; dünyanın yakından takip ettiği, prototipler üreterek üzerinde denemeler yapılan ve yakın gelecekte lojistik sektöründe çok önemli bir konuma yerleşeceğini düşündüğümüz drone ile kargo sevkiyatını ele almak istedik. En büyük ilgiyi Afrika Kıtası’nda gören drone taşımacılığı, ne yazık ki ülkemizde yeterli ilgi uyandırabilmiş değil. Bu sebeple; bu yeni, çok az kişi tarafından bilinen taşıma modunun kullanılabilirliği, esnekliği ve ekonomik oluşu gibi olumlu yönlerini incelemeyi, üzerinde düşünmeyi ve konu ile ilgili bilgileri açığa çıkarıp, konu hakkında ilgi uyandırmayı amaç edindik. Konu ile ilgili Türkçe kaynak bulunmamasına rağmen; gerek yabancı kaynaklar kullanarak, gerekse üzerinde düşünülerek oluşturulan proje, konu ile ilgili farklı görüşleri bir arada bulundurmaktadır.

Yapılan proje çalışmasından elde edilen kesin sonuç; ülkemizin, sektör ile ilgili ivedi bir şekilde AR-GE merkezleri kurması ve bu merkezlere önemli yatırımlar yapması gerektiğidir. Projede belirttiğimiz üzere; yabancı kaynaklarda, drone’un askeri alanda kullanımını araştırdığımız esnada karşımıza çıkan iki Türk Hava Kuvvetleri çalışanının konu ile ilgili yazdığı bilimsel makaleler bizi bu açıdan çok umutlandırdı. Ülkemiz adına atılacak adımlar ve yapılacak yatırımlar için geç kalınmış sayılmaz ancak drone teknolojisinin gelişme hızı göz önüne alındığında konu ile ilgili ne kadar aceleci davranılması gerektiği gözlemleniyor.

Drone ile kargo taşımacılığına ilgi uyandırmak, bu projenin ana prensibi olarak benimsenmiştir.

--

--